Fue Tekniği ile Mega Session

Fue Tekniği ile Mega Session

1-Saç ekiminde hangi tekniği kullanıyoruz?
Saç ekimi sanatında çağın en ileri metodu olan FUE Tekniğini uygulamayı tercih etmekteyiz. Yılların tecrübesiyle greft (kıl folikülü, kıl gövdesi ve bunları çevreleyen ince deri katmanı ile deri altı yağ dokusunu içeren üç boyutlu yapısal ünite) kalitesini, sayısını belirgin şekilde arttırarak ve greftleri en doğal formuyla transfer ederek FUE Tekniğini daha da ileri seviyeye taşıyan bir teknik geliştirdik.

2-Saç ekiminde dikkat ettiğimiz önemli faktörler nelerdir?
Görüşümüze göre, saç ekim sanatının ana noktaları öncelikle saç kaybının analizi, donör (verici) saha boyutları ve buradaki kıl köklerinin yoğunluğu ve kalitesini tespit etmek ve hastamızın isteklerini doğru belirlemekten oluşur.

3-Saç ekimi tekniğimiz hangi aşamalardan oluşur?
Prosedürün başlangıcında hastanın saçları 1-1.5 mm olacak şekilde kısaltılır. Donör saha ve alıcı sahanın sterilizasyonunu sağladıktan sonra özel bir lokal ve bölgesel anestezi ile tümesan solüsyon ilgili bölgelere verilir. Bu anestezi ağrıyı tamamen bloklarken aynı zamanda kıl kökleri arasındaki mesafeleri de genişletmektedir. Hasta da sızmalarda bu solüsyon ve ilaçlar sayesinde engellenmektedir. Bu sayede greft alımı çok daha doğru ve konforlu olmaktadır. Greft alımı sırasında en önemli faktörlerden birisi mikrocerrahi aletlerin mevcut kıl köklerinin yönlerine paralel şekilde manipüle edilmesidir. Bu mikrocerrahi aletlerin kullanımı ve bu konudaki geniş tecrübemizle greftlerin alımını mikrogreft olarak (her greftte 1-4 saç folikülünün bulunacağı şekilde) gerçekleştirmek mümkündür. Böylelikle, greft alımında 3500-4000 greft sayılarına çoğu hastada ulaşabilmekteyiz. Follikül sayısı olarak 10.000’lerin üzerine çıkabilmektedir. Mikrogreft kullanımı sayesinde doğal bir dizayn sağlanırken çim adam görünümü gibi komplikasyonlarında önüne geçebilmekteyiz.

4-Saç ekiminde özellikle dikkat ettiğimiz noktalar var mıdır?
Mikrogreftler donör sahadan tek tek itinalı bir şekilde alınmakta ve operasyon esnasında yaşamlarını sağlayan özel bir solüsyon içinde bekletilmektedir. Ardından mikrocerrahi aletler ve deneyimimizin yardımıyla alıcı sahada hastamızın ihtiyaçlarına göre belirlenen bölgelere yön ve yoğunlukları özel olarak saptanan mikrokanallar açılmakta ve toplanmış greftler yeni yerlerine yerleştirilmektedir. Böylelikle her santimetrekare alana 50-80 folikül, tüm sahaya ise toplamda 3500-4000 greft implante edilebilmektedir.

5- Saç ekimi sonrası dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir?
Operasyon sonrası donör sahadaki mevcut verici noktaları 24-36 saat süre ile dış etkilerden koruyacak temiz ve konforlu bir pansuman konulmaktadır. Donör saha bu şekilde yaklaşık 2 gün içerisinde kontraksiyon fazıyla iyileşecektir. Bu ekilen saçların bir bölümü 1. ayın sonunda kısmen dökülürler ve bunu takiben 2-3 ay içinde tekrar çıkıp uzamaya başlarlar, 4. ayda ise artık önden bakılınca saçlı bir görünüşü sergilerler. Ekim sonrası saçların en çarpıcı halini almaları 8-12 ay içinde olmaktadır. Burada bir diğer önemli olan nokta da saçlı derinin arkasından alınmış olan saçlar genetik olarak dökülmemeye kodlandığı için ekildikleri alanda da bu özelliklerini sürdürüp bir daha dökülmeyecek olmalarıdır.

6-Saç ekimi sonrasında süreci hızlandırmak ve verimi daha da arttırmak için uygulanan destek tedaviler var mıdır?